Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Sanatçılarımızın bugünlerde kültürel mirasımızı yaşatma mücadelesini son derece değerli buluyorum. Türkiye'nin her ilinde yaşayan insan hazinesi içerisinde pek çok değerli kaynağımız bulunmaktadır. Bu insanlarımız dünyaya eşsiz eserler kazandırıyor. Gönül ve alın teriyle yapılan her şey sanattır, sanat eseridir. Özsel değerimizi ve mirasımızı koruyan insanlarımız aynı zamanda yaşayan hazinelerdir.
Kültürümüzü yaşatan ve kitlelere ulaştıran öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum. Birazdan ödüllerini sunacağımız isimleri tek tek belirtmek istiyorum. Kendilerine özellikle şükranlarımızı sunmak isterim. Gösterdiğiniz olağanüstü çabalardan dolayı ülkem ve milletim adına sizlere teşekkür ediyorum.
Bizim dilimizde ustalık el becerisidir, yaratıcılıktır; Beceri anlamında kullandığımız beceri kelimesinin bir diğer anlamı da sanattır. Zanaatkarlık gibi sanatın da insanlık kadar derin bir geçmişi vardır. Asırlardır Türk sanatını icra ediyoruz. Sanat tarzımız millet olmamızı sağlayan temel unsurlardan biridir.
Pek çok usta sanatçımız unutulmaya yüz tutmuş eserlerini sevgiyle yaşatıyor. Allah, yüreğindeki sevgiyi ellerindeki ustalıkla birleştiren sanatçılarımızın sayısını artırsın, eksikliklerini bizlere göstermesin.
Her şeyin çok çabuk tüketildiği bir çağdayız. Teknolojiyle birlikte insanların sanata yaklaşımında da değişiklikler meydana geliyor. Yapay zekanın neler yapabileceğini, neler başarabileceğini bazen heyecanla, bazen endişeyle takip ediyoruz. Dijital teknokültür yayılıyor. Tüketim odaklı sistem, yerel zenginlik ve çeşitliliği yok sayıyor ya da ticari bir meta gibi sunarak içini boşaltıyor. Nesilden nesile taşıdığımız birçok kültür unsurunun boşa gittiğini görmek bizi çok üzüyor. Farklı gelenekleri korumak, geçmişten günümüze bir köprü kurmak anlamına gelir. Tek tipleşmenin hedefi kültürel kuraklıktır, çölleşmedir.
Kendi milletini küçümseyen, kendi kültüründen tiksinen, Batı'dan çok Batı yanlısı bir zihniyetin Türkiye'nin kültür yaşamında açtığı yaralar henüz kapanmadı. Cem Karaca'yı, Barış Manço'yu, Kayahan'ı ve daha birçok sanat yıldızını tanımayan insanları görünce endişeleniyor ve merak ediyoruz. Çünkü biz zengin bir kültürel mirasa sahip bir milletiz. Atalarımızın yadigâr eserleri, son 100-150 yıldır maruz kaldıkları kültürel soykırıma rağmen kalbimizin her köşesini aydınlatıyor.
Eserlerimizi korumayı, restore etmeyi ve insanlığa fayda sağlamayı sorumluluğumuz olarak gördük. Kültürel mirasımızı yaşatmak için önemli faaliyetler yürütüyoruz. Kurumlarımızın çalışmaları ile kültürel mirasımızı koruyoruz. Sadece yurt dışında değil Anadolu'da da gizli kalmış kültür hazinelerini bulmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
60 yıl sürebilecek arkeolojik çalışmayı sadece 4 yıla sığdırdık. 12 bin tarihi eseri ait olduğu bu topraklarla buluşturduk. Bir ağaç nasıl kökleriyle yaşarsa biz de köklerimize tutunmaya, değerlerimize bağlı kalmaya çalışıyoruz. Kültürel mirasımızın devamında hayati bir rol oynuyorsunuz. Milli kültürümüzü besleyen hayat kaynaklarısınız.
